23 Eylül 2010 Perşembe

sahi neden?

sonra dedim ki bu düşen yaprak sonbaharın habercisi. birden derin bir hüzün kaplayacak ortalığı ve ben tekrar kendim olabileceğim. dedim ki bak daha söyleyeceklerim var. gideceğim yerde gemi yok diye günün son otobüsüne bilet alıyorum. yeteri kadar romantik olmadıysa kızma. ben zaten uzun zamandır susuyorum kimse anlamasın diye kimsenin kimseyi anlamadığını. üzgünüm bana sorsan ben de anlamıyorum.

sonra dedim ki kendimi değiştirmenin bir başvuru formu vardı ve ben ne yazık ki son teslim tarihini geçirdim. bunların hepsini söyledim biliyorsun. dedim ki... sonra ceketimi de bırakıp giderim dedim. siktir et kibarlık yapıp bana vermene gerek yok. ben bir sürü şey söyledim ve hiçbirinin hiçbir önemi yok. sözler yalancı kalıyor bu amına koduğumun haziran gününde.

ağzım neden bu kadar bozuk bilmiyorum. neden sürekli küfrediyorum? şimdi bakınca bu şehirde senin de nefes aldığını bilmesem bu şehirin hiçbir anlamı kalmazdı. sen yokken cinnetin eşiğine geliyorum evet. senin de o yokken cinnetin eşiğine geldiğini biliyorum. cinnetimden korkuyorum. altın tepside intiharlar sunuyor geceyarıları kıyak geçiyormuş gibi. çok direniyorum kendimi kendime teslim etmemeye. filmin sonunda tüm renkler kırmızı olacak biliyorum.

her an bir sensizlik kurşunuyla kendimi öldürebilirim. bunun beni nasıl göstereceği sikimde bile değil. huysuzlaştığımı biliyorum. sahi neden benim hiç arkadaşım yok? sahi neden çocukluğuma doğru yürüyor gibi hissediyorum? sonra nasıl çocukları bu kadar sevebiliyorum?

sonra dedim ki saçlarından yansıyan günışığıyla aydınlanan tüm gezegenlerin duvarlarına adını kazıyacacağım. ben laciverttim ve bu kadar mutsuz olmam bundandı hani. şimdi sadece adam asmaca oynuyorum adınla.

neden bu kadar çok içtiğimi bilmiyorum. sürekli soruyorlar. neden kendimi böyle cezalandırıyormuşum? sahi neden?

bir son daha yazmak istiyorum. içbükey yalnızlıklar bunu hakediyor olmalı diyorum. ve kırılgan teniyle kesiyor sensizlik sessizliği. o an ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. muhtemelen susuyorum. yokluğun altın tepside ölümler sunuyor. ben her gece kendimden kaçacak başka bir delik arıyorum. sahi neden?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder