gözlerin de var bugün. alışkanlık olmuş belki de; nereye gitsem takip ediliyorum gibi geliyor. biliyorsun az çok beni, bitmek bilmeyen manik-depresif ruh hali, bolca alkol, mezesi kadın, birkaç ipe sapa gelmez daha doğrusu sike sürülmez şarkı, bir türlü tamamlanamayan bir hikaye...
işte sonra oymak istiyorum gözlerini birden, misket yapıp cebimde taşımak istiyorum, ısırmak ve tadına bakmak istiyorum damarlarını. ellerin de var bugün, izin vermiyorlar. insanın kendinden güçlü ve büyük bir güç olduğunu kabul etmesi kolay belki de, ama kendini ona teslim etme kısmı fazlaca sıkıntılı. halimden çok şikayetçi değilim ama uyku düzenimi kursam ve o denge bir daha bozulmasa daha az şikayetçi olabilirdim. aslında genel olarak bakınca bir çok şey yapabilirdim. eğer elimi attığım her şeyi piç etmeye bu denli fazla yönelmeseydim.
biliyorsun, ellerin de var bugün. baksana; ben epeyce üzgünüm. içtiğim her sigaranın ilk nefesi benim ama ben buna rağmen çok fazla üzgünüm. bir filmde görmüştüm, kadın adama "neden sürekli bu kadar üzgün bakıyorsun? bu kadar genç biri bu kadar üzgün olmamalı," demişti. uykularıma karıştığı bile oluyor o sahnenin. adam soruya cevap vermemiş kafasını önüne eğmişti, ben de ne zaman kend,me bunu sorsam istemsiz olarak aynısını yapıyorum, duvarlar cevap beklemiyor.
hava dedi sesin ve o an ruhumun bir şekilde havaya karıştığını hissettim, hava dedin sesin ve birden kesildi nefesim sonsuz mutluluk orucuna niyetimi bozmaya niyetliyken.
son dedi sesin, daha fazla canın yanmayacak.