7 Mart 2010 Pazar

taşıt devrimi

muhtelif tarafların birinden anlatmaya başlamam gerekiyor galiba. evet, hala anlatmanın bir şeyleri çözmediğini biliyorum. şehir de her gün biraz daha yalnız kalıyor. artık sarhoşlar hayali aşklarını haykırmıyorlar sokak lambalarına. bu beni üzüyor çünkü sarhoşları da sokak lambalarını da seviyorum. kamburunu ve karanlığını üzerinden atamayan şehri aydınlatmaya yetiyordu ikisi bir arada olunca. ama maalesef artık birini alana diğerini vermiyorlar. promosyon yalnızlık add-on sistemiyle elimize tutuşturulmaya devam ediyor.


otobüsleri yenilediler. klimalı, koltukları rahatsız ve hala sıkışık şekilde yolculuk yapmaya devam ediyoruz. halbuki ben ikaruslara aşıktım. otobüsün önünde ve arkasında otururken hemen karşımda bir insanın yüzünü görmeye, ona hafif tebessüm etmeye, belki bir şeyler anlatmaya aşıktım. galiba her şey kılık değiştirmeye devam ediyor ve ben nedense eski kıyafetlerimle kendimi iyi, ucuz, basit, sıradan hissetmeyi seviyorum. galiba sadece huysuzluğum üzerimde.

evet biraz huysuzlaştım. hastayım, burnum akmıyor, başım ağrıyor, sigara içmek istiyorum ama içerken canım yanıyor. bir şeyleri yoluna koymaya çalışıyorum ama yol nerede bilmiyorum. evet epey salaklaştım farkındayım. galiba büyüdüğümü kabul etme durumunu fazla abarttım. kendimi ağrı kesicilere, antibiyotiklere falan verme zamanım geldi galiba. biraz fazla huysuzlaştım. hepsi senin yüzünden. beni öpmeden mi gideceksin?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder