8 Haziran 2010 Salı

(her günü yarın ölecekmiş gibi yaşayan insanlar tanıyorum ve bu rahatlık bana evrendeki insanların hayatı algılayış şekilleri arasında bile bir denge olduğunu düşündürüyor. ben hayatımı 15-20 yıl sonra ölecekmişim gibi yaşıyorum ve sanki 100 yıl ölmeyekmiş gibi yaşayan insanlar biliyorum. sadece bundan yola çıkarak bile yaşadığım yerin ne kadar kaotik bir yer olduğu sonucuna varabilirim. ancak görmekte çoğunlukla sıkıntı yaşadığımı ama bildiğim bir şey var ki; kaosun içinde tarifi zor bir güzellik yatıyor.)

evet sıkıldım. sorun mu? değil. ama ben sıkıldım. masumiyet, dinginlik, huzur peşinde falan değilim ama yine de sıkıldım. aklımda tilkiler, ruhumda fahişeler, kalbimde ölüler var çoğu zaman. beni yeterince seven biri varsa beni öyle güzel düşürsün ki kimse tutmaya kıyamasın.

uyumak gibi mesela ya da susmak gibi. ölmek gibi değil. kimi insana ölmek bile yakışıyor, bazı insanlar hiç ölmüyor. hatıra tebessümüyle düşen anılar gibi...


(anladım ve yazmaya devam ediyorum)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder