24 Ağustos 2010 Salı

affet kendini

korkma. affet kendini.

muhtemelen yine elini neye attıysan onu piç ettin. sen olmadan her şey harika olabilirdi. gerçekten böyle bir ihtimal vardı. ancak yine karşımızda bir luigi amato filmi: ''o artık yok''. içine sıçtın doğru. unutma: kimse umutsuzluktan ölmedi. çünkü umut hiç bitmedi. her zaman yeteri kadarı bir köşede duruyordu. biliyorum kafan karıştı biraz. o da ne? titriyorsun...

korkma. affet kendini.

aklında bir sürü şey olduğunu biliyorum ve hiçbirinin bir anlamı olmadığını da biliyorum. anlamı olmasına gerek var mı bilmiyorum. bir yerde bırakıldın evet ve hareketsiz kalmayı diledin. çünkü orada beklersen belki seni bırakan bir gün geri alabilirdi. olmadı... harekete zorlandın. ama üzülme artık; asırlarca beklesen de gelen olmayacaktı. tam da şimdi zihninden ''masumiyet'' kelimesinin geçtiğini biliyorum. kaybettiğini düşündüğün şey ya hiç senin olmamışsa? otur. bir bardak su iç şimdi.

korkma affet kendini.

mevsimler boyunca mevsimlerden bir anlam bekledin. temiz bir son bekledin. doğru insanı bekledin. galiba tüm sorunun da buydu. sen hayatın boyunca sadece bekledin. yüzünü ütüleyemiyorsun değil mi? boşver bunun da modası böyle olsun.

korkma. affet kendini.

ölüyor musun? ona hiç onu ne kadar sevdiğini söylemedin mi? çocuğuna hiç gerçekten sarıldın mı? hiç tanımadığın birine bir sabah günaydın demeyi düşünmedin mi? 2 saatlik bir film izleyip yarısını ağlamakla geçirmedin mi? müziğin sesini epey bir açıp deli sikmiş gibi salonda tepinmedin mi? yağmurlu bir günde ayakkabılarını çıakrtıp yalınayak yürümedin mi? ha dur anladım. yoksa geciktin mi?

korkma. affet kendini.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder