28 Aralık 2010 Salı

kır

eski, sevimli bir kır filminde küçük bir rolüm olsun isterdim. mesela esas adamın esas kızımızın yanına gitmeden önce oturduğu çimenliğin arka planında keçileri otlatan çoban olabilirdim. belki kamera sahnenin sonların doğru beni biraz daha yakın çekime alırdı. bilemiyorum belki de arka planı flu yapardı ve seçilemez olurdum.

önemsiz gibi görünen bir ayrıntı olmak için neleri feda edebilirdin? mesela andre gide'in pastoral senfoni'yi yazarken oturduğu sandalye olmak ister miydin? homofobiksen figürü değiştirebiliriz. mesela james joyce'un ulysses'i yazarken kullandığı kağıt olmak ister miydin? küçük bir kır filmi diyorum sana. renkler pastel... belki atları tımarlayan seyis olurdun. öyle bir çimen ki tüm papatyalar sarı. ağızda küfür yok.

yaraları derin olmayanlar tanıyorum mesela. neyi yanlış yapsalar suç yaralarında. yaralarına yardımı dokunmayan sevgiyi yaradandan bile gelse kabul eder miydin?

bunca yanlışlığı kaldıramayıp son sahnede tanıdığın herkese ana avrat dümdüz söver miydin?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder