evim ruh ve sinir hastalıkları hastahanesi'yle aynı semtte olduğu için bununla ilgili esprilere çokça maruz kalıyorum. ben delileri seviyorum. tabii onlara deli demek sadece bir bakış açısı. deliliğin sınırlarını belirleyen meşru otoriteye katılmak zorunda da değilim.
ara sıra hastahaneyi ziyaret ediyorum. bu ziyaretleri de ''hastaların'' havalandırmaya çıktıkları saatlere denk getirmeye çalışıyorum. bir paket de 216 alıp ordaki arkdaşlarıma dağıtıyorum. bazen birkaç dkika muhabbet de ediyoruz. geçenlerde de böyle oldu. etrafa bakınan abimizin yanına yaklaştım. 3-4 dal sigara verdim
birini hemen yaktı. ben de eşlik edip bir sigara yaktım. teşekkür etti. bir süre sustuk. tam ''abi nedne böyle oldu?'' diye soracaktım ki konuştu: ''ben kemal sunal'ın yerine ilyas salman'ı severdim. her şey bu yüzden oldu,'' dedi. ''çocuklarım attı beni buraya. 3 yıl önce,'' dedi.
delilerden sen anlarsın, konuş onlarla.
varsın hayat şarkımızı birkaç ses tizden söylüyoruz diye bize deli damgası yakıştırsın. üstüne bir de yapıştırsın. biz her yerde söylemeye devam ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder